Boşuna birbirinizi suçlamayın. Ben suçluyu buldum... Çok da
düşünmedim açıkçası... 2015 Seçimlerinin suçlusu tek başına DEMOKRASİ
dir. Halkın seçme ve seçilme hakkıdır.
Nasıl 18 milyon AKP seçmeni hür iradesiyle oy kullandıysa;
aynı şekilde 5 milyon HDP seçmeni de kendi iradesiyle oy kullandı. En azından
öyle olduğunu umuyorum. Eğer kendi iradesiyle değil de oylar doğuda zorla,
yakıp yıkma tehdidi ile alındıysa bu da ülkedeki güvenlik açığının boyutunu,
doğuda yaşayan Türk-Kürt yani o bölge insanının can ve mal güvenliğinin
sağlanmadığını gösterir.Bu durumda da oradaki insana başka seçenek bırakmamış olursunuz.
Evet HDP nin terör örgütünün uzantısı olması kısaca terör
örgütünün bu kadar oyla meclise gimesi Türkiye için bir yıkım... Ancak bu
insanlara seçilme hakkı verilmesini zamanında tartışmayıp bugün milletin seçme hakkını
kullanmış olmasını bu kadar yadırgamak neyin kafasıdır? Bir önceki seçimlerde bağımsız olarak
girdiler ve %6 ile zaten meclisteydiler. Yüzde 6 , yüzde 13 olunca mı sıkıntı
oldu da herkesi rahatsız etti?
Belki PKK teröre başvurmak yerine mecliste demokratik
yollarla taleplerini dile getirir. Çoluk çocuk katlederek değil de gayet medeni yollarla hakkını arar. Belki 2015
Seçimleri Türkiye için terörün sonudur....
Belki çok ütopik gelebilir bu temenni ama neden olmasın.
Uzlaşma İstiyoruz!
Bir vatandaş olarak meclise giren dört partiden uzlaşma
bekliyorum. Milletvekili sayılarına bakınca millet resmen siyasilere kavga
etmeyin artık, bizi de bölmeyin, bir orta yol bulun ve uzlaşın dedi. AKP ye
dediğim dedik politikasından vazgeç, biraz da sana oy vermemiş,vermek zorunda
da olmayan vatandaşın sesini duy onu da benimse mesajı göndermiş olduk.
Demokrasi aslında çeşitliliktir. Ülkenin tamamının aynı renk
olması beklenilebilir mi? 77 milyonluk ülke sizce sadece 4 renkten mi
oluşmaktadır. Sadece bir partinin %50lere ulaşmasını beklemektense daha fazla
rengin mecliste buluşmasını beklemek daha sağlıklı bi ülke olmaz mı?
Mesela yeni kurulacak hükümetin Adalet Bakanı AKP li ise
Adalet Bakanlığı müsteşarı CHP li olsa. Kişileri, kurumları denetleyen
mekanizmalar kurulmuş olsa ve bu mekanizmalar partiler üssü çalışsa ülkedeki
huzurun, barışın boyutlarını hayal edebiliyor musunuz?
Sevsek de sevmesek de bunun adı demokrasi... Sonuçlarına herkes saygı duymak zorunda...
Bugünkü seçim sonuçları aynen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi olmuştur.
"Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet için getirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıkları takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafından, ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler."
Bundan sonra da hep böyle olacaktır. Telaşe mahal vermeyin derim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder