15 Ekim 2014 Çarşamba

Bir Köyü Olmalı İnsanın

    Benim çocukluğum döneminde köy çoktan bırakılmış artık şehirde yaşam başlamıştı. O sebeple çocukluğumu geçirdiğim bir köyüm olmadı. Genellikle büyüklerimin anılarını dinleyerek gözümde canlandırmaya çalışmışımdır. Eşimle tanıştıktan sonra da hep onun anılarını dinledim. Kendisi Trabzon Vakfıkebirli’dir. Anlata anlata bitiremediği o güzel köyü görmek, o havayı solumak son iki bayramdır şükürler olsun ki nasip oldu. Köyde geçirdiğim ilk geceden sonra düşündüm ki az bile anlatmış.

     Kaldığımız ev bu aşağıda fotoğraftaki ev. Anlatılan hikayelere göre bu ev 100 yıldan fazla zamandır ayakta. Eşimin dedesinin kardeşleri ile beraber yaşadığı, rahmetli kayın pederimin ve kardeşlerinin doğup büyüdüğü ev. Sabah uyandığımda yüzümü (bilmiyorum görebiliyor musunuz ama kapının yanında çeşme var.) yıkamak için dışarı çıktım. Sabahın erken saatinde o gördüğüm manzarayı, soluduğum havayı ve o suyun yüzümde bıraktığı serinliği hiç bir zaman unutamam. Bütün stresi, sıkıntıyı atabildiğim; tekrar enerji dolabildiğim tek yer oldu.


   Köyün huzur dolu başka  bir köşesi aşağıda fotoğrafta gördüğünüz serender Ben serenderi sadece karadenizde gördüm ve duydum. Başka yerde böyle yapılar var mı bilmiyorum. Üzerinde bulunduğum yer dört direk üzerinde,tek oda ve bu şekilde balkonu olan tamamen ahşap bir yapı. Aşağısı odunluk olarak kullanılıyor. Evin fotoğrafını burdan çektim.  Bıraksalar tüm gün orada ormana karşı kitap okuyabilirim.



   Başlıkta da dediğim gibi bence  her insanın bir köyü olmalı. Eğer şu an böyle imkanlarınız varsa oraları koruyun. Satmayın . Ne bileyim gitmiyorsanız da dursun. Size ait olmaya devam etsin. Bir gün oraları özlediğinizde artık çok geç olabilir.Şehirlerimiz bu kadar betonlaşırken zamanı geldiğinde kaçacağımız yerler oralar olacak.Artık medeniyet deyince insanların aklına yol,köprü, büyük havuzlu lüks siteler, avm ler geliyor ancak bence asıl medeniyet buraları korumasını bilmektir. Aşağıda ekleyeceğim resimlerden birinde dikkatli bakarsanız manzaraya karsı 2-3 bina görürsünüz. TOKİ manzaranın ortasına o doğal ortama bina dikmiş. Görünce içim cız etti ama yapacak bir şey yok. Anlatamıyoruz buraların kıymetini.
   Son olarak eklemek isterim  köyü köy yapan doğası kadar içindekilerdir de elbette. Güler yüzlü, kalabalık aileye sahip olmanın gerçek zenginlik olduğuna inananlardanım.Kendi adıma böyle bir ailede büyüdüğüm için şanslı olduğumu düşünürdüm. Şimdi böyle başka bir aileye gelin gittiğim için daha bir şanslı hissediyorum kendimi. Bizi ağırlayan herkese teşekkürü bir borç bilirim. Ben oralara bayıldım. Daha bir çok tatilde görüşmek dileğiyle......

   





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin